Legend Of Magic
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap



Legend Of Magic'e hoşgeldiniz! Sizleri aramızda görmekten çok memnunuz. Sitemiz bilindiği gibi bir rol oyunu sitesidir. Karakterinizi yaratmanızın ardından aramızda rol oyunu yapabilirsiniz. Sitemizin kurgusu ve sistemleri tarafımızca hazırlanmıştır. Her türlü sorununuzda bize ulaşmanız ve eğlenceli dakikalar geçirmeniz dileği ile.

LoM Yönetimi Sihirli Günler Diler.



















Açık Arttırma Gf1k Açık Arttırma Puff1a Açık Arttırma Claw1-1 Açık Arttırma Sly1-1

00 | 00 | 00 | 00





 

 Açık Arttırma

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Nessie Brewster
Cadı-Büyücü
Cadı-Büyücü
Nessie Brewster


Mesaj Sayısı : 4
Kayıt tarihi : 12/12/10

Açık Arttırma Empty
MesajKonu: Açık Arttırma   Açık Arttırma EmptyPerş. Ara. 16, 2010 3:00 am

‘’ Lanet olası korse. Çıkar şunu.’’ Elleri temizlikten iyiden iyiye kurumuş hizmetlinin nasırlı parmak uçları beyaz sırtına değdi sertçe. ‘’ Yavaş.’’ Kadının özür dileyen mırıldanmasında bilmediği birkaç kelimeye her ne kadar sinir olsa da, belli etmedi. Kendisine takabileceği her sıfatı fazlasıyla hak ettiğini bilecek kadar özeleştiri yapabiliyordu. ‘’ Korseniz olmadan yanlış değerlendirileceksiniz.’’ Omuz silkip yanı başında duran kadehe uzandı. ‘’ Boşver. İnsanların beni değerlendirmekten daha önemli dedikoduları var. Kulislerde neler döndüğünü sen benden daha iyi bilirsin Clarise.’’ Yanakları çaresizce pembeleşen Asyalı kadının hemen önünde dikildi. Boyu kendisinden yaklaşık yirmi santim kısa olan hizmetlinin gözlerinde gördüğü korku, beklentiden ötürüydü. ‘’ Bu hafta dinlen. Ellerine de bakım yaptır. Senin yerine bir başkası eşlik edecek bana. Haftaya kadar seni bu evin etrafında görmeyeyim. Para her zamanki yerinde.’’ Hanımının tercihlerini iyi bildiğinden, kolunun üzerinde nazikçe tuttuğu saten siyah elbiseyi Nessie’ye uzatan hizmetli, arkasını dönmeden önce defalarca teşekkür ederek odadan çıktığında, güneş ışığının son halleri kızıllığını tahta parkelere daha da sert vurmaya başlamış gibiydi. Geceye geçen hüküm, son demlerinde güne işkence eder gibi, bütün kızıllığı Nessie’nin odasındaki beyaz halıya yansıtıp kırmızıya boyadı yavaş yavaş yerleri. Güneş battıkça yükselen son ışıklar kadının çıplak bacaklarını okşadı. Hatlarından çekinmeden geçen gün, son vedasını yapan romantik bir sevgili gibi yavaş yavaş kaybolduğunda, soğuk bir rüzgar dolaştı içeriyi. Hafif bir gülümseme cadının biçimli dudaklarını gerdi. Üzerine geçirdiği elbisenin fermuarını çekti belinin yanından. Saçlarını omuzlarına döküp çantasına uzandı. Aynaya geri dönüp bakma ihtiyacı duymadan merdivenleri inmek üzere kapısını kapattı. ‘’ Colloportus.’’ Kimseye güvenmiyordu.

Yolculuğun kısa ve sarsıcı olması gerilmesine sebep olmuştu. Arabanın tahta lastikleri, araları su dolu taşların üzerinden tok sesler çıkararak geçiyor, tanıdığı tek şey, seyisin zalimce kayışları çekişleri olan atlar, homurdanıyordu. Gecenin imaresi ay gökyüzünde bütün güzelliğiyle saçlarını salmış gösteriş yaparken, tatlı bir duruşla öne doğru ivmelendi vücudu. ‘’ Geldik hanımefendi.’’ Kapısı beyaz bir eldivenin sakladığı bir el tarafından açılan arabadan indi cadı. Gözlerinde bile görülen gülümsemesi, bütün yüzünün hatlarına alabildiğine yayılmıştı ve sahteydi. Nazikçe ucuna tutunduğu parmakların desteği sayesinde ayakkabısını hemen önüne serilen paspasa bastı. İçeri girerken arttırmada kendisiyle kapışacak birkaç rakibin eşleriyle selamlaştı. Arkasından söylenenlere aldırmadı. Poker yüzünü takınıp elle çizilmiş gibi duran bir gülümsemeyle konuşmaya başladı rastgele insanlarla. ‘’ Teşekkür ederim Bayan Swaffury. Her geçen gün daha keyifli bir hal almıyor mu hayat?’’ Arkasından dedikoduları duysa da aldırmadı. Yalnız başına, tüm sosyetenin katılacağı bir açık arttırmaya gelmiş olması yadırgansa da, gözde bekarların her zaman erkekler olmayacağını savunduğundan, beğeni dolu bakışlar arasından yürüyüp geçiyordu. ‘’Korsesi yok mu onun?’’ Bir kadının şaşkın ses tonu kocasınca cevaplandı. ‘’ İhtiyacı da yok gibi.’’ Ve bir gürültü. Arkasına dönüp gülümsedi. Kocasına dirseğini geçiren kibar kadının gözlerinde gördüklerinden aldığı keyifle gidip kendisi için ayrılmış sandalyeye oturdu. Eski efsunların keşiflerine yataklık eden bir kap için oradaydı. Ufak bir kase. Ancak damarlarında en ölümcül zehirlerin gizlenmiş olabileceği bir taş olduğu gerçeğini ancak kendisi gibi bir kimyacı bilebilirdi. Ufacık bir kalıntısını bile ele geçirebilirse, bir çeşit tatlı kitle imha silahı icat edecek olmanın heyecanıyla, kasenin sunulan ürünlerde sırasının gelmesini bekledi. İlk oturumda gösterime çıkmayan kase, müzayedecinin çekici tahtaya vurmasıyla,en azından yarım saatlik bir aranın sonrasına ertelendi. ‘’ Ah, bekleyecek halim varmış gibi.’’ Yanındakilerden izin isteyerek içecek bir şeyler almak üzere açık içki büfesine ilerledi. Birkaç bardak ateş viskisi kaldığını gördü. Adımlarını beylerin arasından atmayacak kadar hanımefendi olduğundan bekledi. Herkes dağıldığında, tek bir bardak viski kalmış olduğunu görüp kaşlarını kaldırdı. ‘’ Şansıma.’’ Elini uzattığı anda kendisininkinden daha kalın, uzun ve bir erkeğe ait olduğu belli parmakları gördü. Başını sola doğru yatırıp karşısındaki adamın gözlerine baktı. ‘’ Alacak mısınız? ’’ Tuzak bir soruydu bu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Açık Arttırma
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Legend Of Magic :: Büyücedünya :: Hogsmade-
Buraya geçin: